7 Kasım 2010 Pazar

Kartpostal babam

Fatih Kısaparmak'ın dilinden

Kartpostal Babam

Adım Dilan, yaşımı henüz doldurdum
Gözlerim yeşil, yanaklarım tombul
Kestane rengi saçlarım
Kırmızı da bir yakışıyormuş ki sormayın
Burada doğmuşum
Kimileri Diloş diyor kadınların
Annem ise Diloşummm...

Ben bir bebeğim, sizin bebekleriniz gibi
Tek farkım tutuklu oluşum..
Annem güzel bir kadın, tüm anneler gibi
Babamsa bir kartpostal
Arasıra zarf içinde görmeye geliyormuş beni
Bırakmıyorlarmış kapıdan, dosyalıyorlarmış
Anlıyorum ki kartpostal çocuğu olmak kötü...
Çoook kötü....

Böcekleri sevmiyorum kanımı emiyorlar benim
Zaten sütü yok annemin çekilmiş
Yüreğinden insanlık çekilmiş büyükler gibi
20 ay olmuş dama düşeli
İffetine dokunan birisini öldürmüş annem
Henüz görmediğim babamdan,
Kartpostalı bir dama koymuşlar
Annemi bir dama....

Ben hapisteyim anladım
Fakat anlamadığım,
böcekler ne suç işlemişte düşmüşler mapusa
Onlarında mı babası kartpostal yoksa.
Özlüyorum bir kelebek olmayı
Kanatlarıma annemi alıp
Gökkuşağına kanat çırpmayı
Bir daha hiç dönmemecesine orda kalmayı

Biraz sonra banyo yapacagım çamaşır leğeninde
Ve yine hastalanacağım
Mapusluk zor, ben biliyorum
İstedim ki sizde bilesiniz...

Daha beteri var
Eğer, eğer hala insanlık kalmışsa yüreğinizde
Bu ayıp bu utanç, benim vebalim hepinize yeter …

Hiç yorum yok: