18 Şubat 2013 Pazartesi

Yaz yazma

Yazmak isterim yazamam, nefsim alıkoyar.
Anlatmak ister dertli gönlüm, kim sorar?

Bir parçam diler, diğeri ha bire erteler.
Bir yazının değeri nedir? Kim belirler?

Kim için yazarım? Yazar bir yazar?
Ancak okurun dilediği kadar değerli değil mi yazılar?

Bunları düşünmeli mi yazar; düşünmüş mü yazarlar?
Yazarın yazması gerekmez mi samimiyetle sayfalar?

Neden? Kime?
 Kendisi için mi? Senin için mi?

Harfler, kelimeler, cümleler ya yazarın biriktirdiği hazineler.
Ya da harfler, kelimeler, cümleler yazarın ikram ettiği hediyeler.

Hazine saklamayı sevmiyorum.
Herşey paylaşıldıkça güzel.

Buyur sana iki-üç satır kelimeler.
Nihayetinde değerini okuyan belirler.

B.T.

1 yorum:

SS dedi ki...

Bence insan ilk önce kendi için yazar. Düsünce akilda kaldigi sürece havada kaliyor sanki. Yazi insani kendisini tanimaya, düsünceyle tanimlamaya yönlendirir diye düsünüyorum.

Yazinin bir baska boyutuysa okuyanlardir. Bazen insan kendini görür bir yazida, bazen bir kac kelime dokunur kalbine. Bir yazi insana cok sey ifade edebilir. Ama sirf okuyan degerini bilsin, begensin diye de yazilmaz bence.

Ama sen yazmaya devam et :)