29 Mart 2012 Perşembe

Dinle(yebil)mek

Bundan bir zaman önce bir rahatsızlığımdan ötürü doktora gitmiştim. Herzamanki gibi sıram geldiğinde içeri buyur etti. Buyurun oturun dedi ve şikayetiniz nedir diye sordu. Rahatsızlığımı dile getirdikten sonra bana şöyle cevap verdi:

"Vücudunuz size bu rahatsızlıkla birşey anlatmaya çalışıyor... Size yorgun olduğunu söylemeye çalışıyor... Onu dinleyin... ve bu rahatsızlığı gidermek için en doğrusunu yapın... Bilinçli bir şekilde dinlenin... En etkili ilaç bu olacaktır" dedi.

O gün bugündür bedenimi daha dikkatli dinliyorum; "bana ne diyor?". Dinlemekle de kalmıyorum; gerekeni, doğrusunu yapmaya çalışıyorum. Dinlenmekse dinlenmek, hareket etmekse hareket etmek, korunmaksa korunmak. Aslında biraz daha iyi dinleyebilirim ama en azından eskisine göre daha iyi anlaşıyoruz. Onu daha iyi tanıyorum, anlıyorum.

Bu olay ile kıyas yaparak bugün bir başka bakış açısına daha sahip oldum. Sürpriz birşey değil ama bunun iyice bilincine varmak kişiye fayda sağlayacağına inanıyorum:

Zaman zaman vücudumuzun bize birşey anlatmaya çalıştığı gibi ve ona kulak vermemiz gerektiği gibi bazen ilk etapta anlam veremediğimiz duygularımız da bize birşey anlatmaya çalışıyorlar. Onlarla acınmak yerine, oturduğumuz yerde geçmesini beklemek yerine onları dinleyebiliriz, dinlemeliyiz. Çünkü bize birşey anlatmaya çalışıyorlar. Dinlersek belki nasıl oluştuklarını veya nereden geldiklerini anlayabiliriz. Anlarsak belki akıl erdirip en etkili ilacı bulabiliriz. Bilinçli olarak en doğrusunu yapabiliriz. Onları kabul edip bizi etkilemelerine izin vermek yerine, kabul edip; biz duygularımızı etkilemeye çalışabiliriz.

Burada bariz nedenlerden bahsetmiyoruz. Mesela bir kayıptan ötürü yaşanan üzüntü duygusundan bahsetmiyoruz. Bu üzüntünün yaşanan kayıptan ötürü oluştuğu açıktır.

Bahsini ettiğimiz duygular hemen anlam veremediğimiz fakat bizi etkisi altına alan duygular:
Diyelim kendinizi son günlerde iyi hissetmiyorsunuz; içinizde bir burukluk, canınız birşey yapmak istemiyor. Etrafınıza karşı bir soğukluk, kendinizi de yalnız hissediyorsunuz.

Bu duygulara ilk etapta anlam veremeyebilirsiniz. Nedeni belirgin olmayabilir. Fakat bu yüzden  kendinden geçmesini beklemek yerine onların üzerine gidebiliriz. Çünkü çözmezsek bizi devamlı veya ileride tekrar meşgul ve huzursuz edeceklerdir.

Kendimize ilk şu soruyu sormalıyız: "Şu an tam olarak ne hissediyorum?" Duygularınızın adını koyabilirseniz; tanımlayabilirseniz nereden geldiğini ve neden oluştuğunu araştırmaya başlayabilirsiniz.

Diyelim ki hissettiğiniz duygular burukluk ve yalnızlık. Şimdi bugünden başlayıp geriye giderek başınızdan geçenleri hatırlamaya çalışın. Nelere maruz kaldınız? Sizi belki etkilemiş olabilen şeyleri göz önüne getirin. Bunlar şiddetli şeyler olabilir fakat ilk etapta ufak tefek önemsiz görünen şeyler de olabilir. Duygularımızın bir kısmı bilinç altında oluştuğu için bazı olaylar ilkin önemsiz gelebilir fakat arkasında duygularımızın nedeni yatabilir.

Göz önüne getirdiğiniz sizi belki etkilemiş olabilen şeyleri şimdi tek tek kafanızda tekrar canlandırmaya çalışın, kafanızda tekrar yaşamaya, hissetmeye çalışın. Bunu yapabilmek çok önemli, çünkü sizi çözüme yaklaştıracaktır. Duygularınızı çok iyi dinlemeye çalışın. Canlandırdığınız herhangi bir olay sizde yine olumsuz duygular oluşturuyorsa, hatta bunlar bizim örneğimizde burukluk veya yalnızlık ise, bilin ki anlam veremediğiniz duyguların en azından bir nedenini buldunuz. Geriye kalan olayları da canlandırmaya çalışın ve varsa diğer nedenleri de bulmaya çalışın.

Başarabildiyseniz şu an elinizde duygularınıza sebep olan en azından bir neden var. Yapmanız gereken; bu nedenin olumsuz duygularınızı beslemesini durdurmak. Yani şu soruyu sormak: "Bana olumsuz etki yapan bu nedeni neler yaparak ortadan kaldırabilirim?". Kendinize seçenekler sunun. Ve elinizden gelebilecek en etkili şeyi seçin.

Ve geldik bu sürecin en zor kısmına. kendiniz için belirlediğiniz, yapılması gereken şeyi yapmak. Mesela o kişiyle konuşmak veya ertelediğinizi artık yapmak veya yapmakta olduğunuzu artık bırakmak veya barışmak veya ayrılmak veya affetmek veya yazmak veya ...

Bilin ki bunu başardığınızda üzerinizden bir yük kalkacak, biraz daha huzura yaklaşacaksınız, belki de kavuşacaksınız. Fazla ağır veya zor geliyorsa dostlarınızdan yardım isteyebilirsiniz. Onlar zaten bugünler için var değiller mi?

Allah yardımcınız olsun.

B.T.

Hiç yorum yok: